İzmir’in afet sonrası toplanma alanlarının tahlili yapıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, mümkün bir afet sonrasına yönelik stratejilerini belirledi. İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından “İzmir’de Afet Toplanma Alanlarının Erişilebilirliğinin Mekânsal Analizi” yapıldı. İZPA Lideri Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, “Esas olan kentte geniş, çok sayıda, birbiri ile irtibatlı ve kolay erişilebilir açık alanlar oluşturulması. Bunlar küçük mahalle parkı, çocuk oyun alanları, kent parkları olabilir. Atıl alanların tekrar hayata döndürülmesi, az kullanılan alanların verimli hale getirilerek, eldeki stokun güzelleştirilmesi istikametinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önemli çalışmaları var” dedi. 

İzmir’de sağlıklı, inançlı ve yaşanılabilir alanlar yaratmak için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Afete Dirençli İzmir” gayesi doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.  İZPA, mümkün afetlerin akabinde İzmir’de yurttaşların toplanacağı alanlar hakkında ayrıntılı bir çalışma hazırladı. “İzmir’de Afet Toplanma Alanlarının Erişilebilirliğinin Mekânsal Analizi” yapıldı. 2 bin 425 afet ve acil durum toplanma alanı bulunan İzmir, 71 süreksiz barınma alanına sahip. İZPA Lideri Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, afetlerin akabinde yurttaşların toplanabileceği, acil dayanak alabileceği alanların durumu hakkında bir tahlil yaptıklarını söyledi. Burada temel emelin bir sarsıntı anında ve sonrasında kent sakinlerinin zelzele toplanma alanlarına rahatlıkla erişebilmesini sağlamak olduğunu belirten Koray Velibeyoğlu, “İstanbul da dâhil pek çok yerde kâfi sarsıntı toplanma alanlarının olduğunu görüyoruz. Bunda büyük bir sorun yok. Asıl sorun mekânsal olarak yani ilçeler, mahalleler, kentler bazında bu alanların eşitsiz dağılımı. Zira bir zelzele, bir kriz anında rahatlıkla yürüme arasında sarsıntı toplanma alanına erişebilmek gerekiyor” dedi. 

“Eşit ve erişebilir uzaklıkta olması önemli”
İzmir’in körfezin etrafında sıkışık bir yapılanmasını olduğunu söyleyen İZPA Başkanı Koray Velibeyoğlu, “Körfez ve etrafı vakit içerisinde büyük bir nüfusu barındırır duruma geldi. Yüksek sarsıntı riski bulunan alanlarda nüfus yığılmış durumda. 4 buçuk milyonun 1 buçuk milyonu ise daha çeper ve kırsal alanlarda. Kırsalda, çeperlerde daha rahat sarsıntı toplanma alanları ve açık alanlar var. Bu alanların sarsıntı toplanma alanı olarak belirlenmesi çok da kural değil. Değerli olan açık alan olması” dedi. 
Velibeyoğlu, afet sonrası toplanma alanlarının taşıması gereken kriterleri de şu sözlerle açıkladı: “Deprem toplanma alanları acil durumlarda ulaştığımız yerler. Temel olan kentte geniş, çok sayıda, birbiri ile temaslı ve kolay erişilebilir açık alanlar oluşturulması. Bunlar küçük mahalle parkı, çocuk oyun alanları, kent parkları olabilir. Atıl alanların tekrar hayata döndürülmesi, az kullanılan alanların verimli hale getirilerek, eldeki stokun güzelleştirilmesi tarafında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önemli çalışmaları var. Kültürpark, Hasanağa Bahçesi, İnciraltı Kent Ormanı’ndaki yenileme çalışmaları bu nedenle kritik ehemmiyete sahip. Bunlara yenilerinin eklenmesi de çok kıymetli. Yaya olarak, bisiklet yahut toplu taşıma araçları ile bu bölgelerin ortalarındaki münasebetin güçlendirilmesi de anahtar rol oynuyor.”

“İzmir’de nazım imar planları revize ediliyor”
Afetlerden evvel yapılacak çalışmaların hayati değer taşıdığını söyleyen Velibeyoğlu, “Önemli olan zelzele olmadan evvel yapılacak çalışmalar. İzmir Büyükşehir Belediyesi bunun için çok farklı alanlarda, çok taraflı çalışmalarını sürdürüyor. Kentin nazım imar planları revize ediliyor. Toplumsal konut atılımları yapılıyor. Kentsel dönüşüm çalışmaları yapılıyor. Yalnızca sarsıntı riskine yönelik olarak çalışamayız. Temel emelimiz hem zelzeleye güçlü hem de yaşanılabilir alanlar yaratmak olmalı. Bu ön şart. Yapacağımız planlama ve dönüşüm çalışmalarının temelinde, insanların daha güzel ve inançlı etraflarda nasıl yaşayacağına yönelik stratejiler ortaya koymak” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı